Türk filmlerine, özellikle dizilerine karşı bir kötü bir önyargı var, “Klasik Türk filmi işte…”. Bir yandan baktığımızda dizi ve filmlerin konularının birbirine çok yakın olması insanlara bıkkınlık veriyor. Aşk filmlerindeki iyi biten sonlar, korku filmlerindeki cin-ruh olayları, komedi filmlerindeki bel altı espriler, tarihi filmlerdeki yoksulluk halleri insanlara “Klasik Türk filmi” dedirtecek derece birbirine benziyor. Peki aralarında hiç mi farklı olan bir film/dizi yok? Elbette var. Dizilerden örnek verecek olursak, İkinci Bahar, Asmalı Konak, Beyaz Gelincik; filmlerden Eşkiya, Vizontele ve diğer hatırlayamadıklarım gibi bir çok eser var.
Şöyle genele baktığımda vizyona giren Türk filmlerini sinemaya gidip de izlemem. Tv’de verilse bile izlemeyeceğim bir çok Türk filmi var. Biraz ben de o Klasik diyenlerdenim. Bugüne kadar gittiğim Türk filmi sayısı parmakla sayılır cinsten. En son Nefes: Vatan Sağolsun. Kolay kolay gitmem Türk filmlerine. Fragmanlarından anlarım hangisinin gidilebilecek türden olup olmadığını. Bu da onlardan biriydi ve umduğumdan daha iyi bir film olduğunu gördüm. Tıpkı bugün gittiğim Mucize filmi gibi.
Mahsun Kırmızıgül’ün son zamanlarda çok iyi işler başardığını tüm Türkiye biliyor. Beyaz Melek, Güneşi Gördüm, Gecenin Kanatları ve New York’ta Beş Minare gibi birçok önemli işlere imza atan Kırmızıgül, son olarak karşımıza çıktığı Mucize filmiyle bizi yine derinden etkiledi.
Mucize filmi, yaşanmış bir aşk hikayesini konu alıyor. Farkirliğin ve sefaletin hüküm sürdüğü, Adnan Menderes’in darbe yapan askerler tarafından idam edildiği 1960’lı yıllarda, İzmir’den Kars’taki bir köye sürgün edilen muallimin ve o köyde yaşan insanların başından geçenleri konu ediyor.
Filmin fragmanına bile baktığınızda ne kadar çok emek verildiğini görüyorsunuz. Yılın bütün mevsimlerini görebildiğiniz filmin çekimleri de zaten yaklaşık 1,5 – 2 yıl sürmüş. Kamera çekimleri ve sahneler mükemmel bir şekilde hazırlanmış. Kars’ın ücra köylerinin sahip olduğu eşsiz güzellikleri net bir şekilde gözler önüne serilmiş. Yani kısacası, film her haliyle mükemmel bir şekilde işlenmiş.
Filmde o kadar çok manalı sözlere rastlıyorsunuz ki, sanki biri oturup iki yıl boyunca özlü sözler çalışmış. Bunlardan bir tanesi ve sanırım en etkileyici olanı şu üstteki resimde yazıyor.
Filmi 2 haftada 2 milyon kişi izlemiş. Sanırım şu günlerde de bu rakam 2.5 milyonu bulur. Şu ana kadar izlediğim en iyi Türk filmi diyebilirim. Sizin de izlemenizi öneriyorum. Mutlaka gidin.
Son olarak şu sözü söyleyelim:
Yorum Yok