SXSW, South by Southwest, Texas’ın merkezi Austin’de her yıl mart ayının ortalarında düzenlenen, konserlerin, konferansların, film gösterilerinin olduğu büyük çapta bir etkinliktir. 1987 yılından itibaren her yıl düzenli olarak yapılıyor ve Amerika’daki geniş çağta en büyük etkinliklerinden bir tanesi.
Son 4 yıldır üstünde özenerek durduğum Foursquare’in de ilk defa tanıtıldığı etkinliktir. Tabi Foursquare’in yanında Gowalla’da tanıtılmıştı. (Gowalla 4sq’nun gerisinde kaldı ve Facebook tarafından satın alındı)
SXSW etkinliğinde 3 festival bulunuyor. Bunlar,
- SXSW Music Festival
- SXSW Interactive Festival
- SXSW Film Festival
Bilet fiyatlarından bahsedeyim. SXSW bileti diye bir şey yok. Badge (rozet) deniliyor ve bu rozetler sayesinde bu festivallere katılabiliyorsunuz. Tabi bu rozetlerin de çeşitleri var. Platinum, gold, music, film, interactive ve diğerleri. Fiyatlar 245$’dan başlayıp 1745$’a kadar çıkıyor. Platinum Badge alırsanız istediğiniz film, müzik ve interaktif etkinliğe katılabiliyorsunuz. Gold Badge’de film ve interaktif etkinliklere katılabiliyorsunuz. Bunun bir alt rozetinde de festivallerin kendi rozetleri bulunuyor, Film Badge, Music Badge, Interactive Badge olarak. Badge fiyatlarını şuradan öğrenebilirsiniz.
Tabi badge aldıktan sonra bunun bir de oteli ve şehiriçi ulaşımı var. Türkiye’den Texsas’a direk uçuşlar yok. NY aktarmalı uçulabilir. Kalınacak oteller zaten uzun bir zaman önce rezerve ediliyor. Yapılması gereken ilk iş aslında badge almak değil, kalacak otel bulmak. SXSW’nin önerdiği oteller şunlar. Otellerin hepsi şehir merkezinde olmadığı için shuttle’lara ihtiyaç duyuluyor. Etkinliklere zamanında yetişebilmek için shuttle saatlerine bir göz atmakta fayda var.
Bütün her şeyi ayarladıktan sonra yapılması gereken tek şey bir arkadaş grubu bulmak. Kafa dengi insanlarla takılmak festivallerin bir diğer amacı. Ayrıca sizin bilmediğiniz “iyi ki öğrenmişim” diyebileceğiniz çok bilgi var. Bunun için de bir arkadaş edinmek isteyebilirsiniz. Tabi SXSW bu durumu da katılımcılar için düşünmüş. Şuradaki linkten SXSW’ye katılacak olan kişilerle bağlantıya geçebiliyor, sorular sorabiliyorsunuz.
Festivaller, müzik festivaline katılmayanlar için sıkıcı olabiliyor. Tabi bunun için de bir şey düşünmüşler. Gün içerisinde konferanstan konferansa, gişeden gişeye koşturanlar, gece ve gündüz düzenlenen partilerle eğlencenin dibine vurabiliyorlar. Partilerde bedava içecek ve yiyecek servisi yapılıyor :O Parti takvimine göz atmak için şurayı ziyaret edebilirsin.
Bu festivallerde neler yapılıyor kısaca bahsedeyim.
Müzik Festivali Olarak SXSW
SXSW, kendi türünde dünyada kendi kategorisinde en büyük müzik etkinliğine sahip. 100’den fazla mekanda 2000’den fazla amatör/profesyonel sanatçının ve müzik gruplarının geldiği etkinliğe dünyaca ünlü sanatçılar da katılmakta. On binlerce başvurular arasından sadece 2000 ya da 3000 sanatçıyı/grubu kabul edilebiliyor. Her yıl etkinlikten birkaç hafta önce performans sergileyecek olan bu sanatçılar/gruplar Youtube’dan duyuruluyor. Bu yıl gelencek olan grupları Youtube’da izlemek için şu linke tıklayabilirsin.
SXSW Müzik Festivali sesini duyurmak isteyen sanatçılar için büyük bir nimet. Çünkü dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılar kendilerini burada plak şirketlerine, müzik eleştirmenlerine ve yetenek avcılarına kendilerini tanıtıyorlar. Tabi eğer şansınız varsa, çünkü 100’den fazla konser alanı var ve bu konser alanlarına bahsettiğim kişilerin gelmesi tamamen bir şans işi.
Yanlış hatırlamıyorsam 2013’de Türkiye’den de bir grup kabul edilmişti, The Away Days. Gayet güzel bir performans sergilemişler. Videosunu şuradan izleyebilirsiniz.
Festivale katılan amatör gruplar kaldıkları gün boyunca bütün masraflarını kendileri ödüyor. Binlerce grubun sahne aldığını düşünürsek bu durum gayet mantıklı. Tabi büyük firmaların (McDonald’s BurgerKing, General Motors vs) bu tip müzik festivallerine artık sponsor olmaması kötü bir durum. (Mcdonalds sponsor ama müzik festivaline değil) Belki de bu yüzden bilet fiyatları bu kadar yüksek. Gerçi dünyaca ünlü bir etkinlikte o kadar gün elinizi kolunuzu sallayarak dolaşmanın bir maliyeti olacak.
Merakla beklenen kişilerin konserlerinde yoğunluk çok fazla oluyor. Bu yüzden upuzun sıralar yüzünden insanlar şikayetçi. Tabi basından olan katılımcılar içeriye ellerini kollarını sallayarak girebiliyorlar, orası ayrı. İlle de girecem deniliyorsa konsere birkaç saat kala sıraya girilmesi gerekiyor. (O derece yoğun)
Tabi müzik festivalinde sadece konserler yapılmıyor. Ses getiren, dünyaca tanınmış sanatçıların konferansları da oluyor. Örneğin geçen sene Lady Gaga vardı. Yine ilham verici konuşmalar yaptı.
Film Festivali Olarak SXSW
SXSW’de gösterilen filmler genelde çok tanınmayan kişiler tarafından hazırlanmış, kuytu köşede kalan filmler gibi. Aslında kuytu köşede demek, filmleri küçümsemek gibi oluyor fakat küçümsenecek bir yanları yok. Yani bu filmler geleceğe ışık tutar nitelikte. Hani ilginç filmler olur ya “bu ne yaa, zaman kaybı resmen” dersiniz (Scarlett Johanson’un oynadığı “Skin” filmi gibi), işte o tür filmlerin oynatıldığı bir festival bu. Film endüstrisine fikir veren ilginç fikirlere, tekniklere sahip filmler gösteriliyor. Bu yıl sunulacak olan 145 filmin kategorileri şu şekilde:
Narrative Feature Competition | Documentary Feature Competition | Headliners | Narrative Spotlight | Documentary Spotlight | Visions | Midnighters | Episodic | 24 Beats Per Second |SXGlobal | Festival Favorites | Special Events | Narrative Shorts | Documentary Shorts |Animated Shorts | Midnight Shorts | Music Videos | Texas Shorts | Texas High School Shorts
Festivalde en çok konuşulan filmler şunlar:
Trainwreck, Ex Machine, Love & Mercy, Growth, A Brave Heart, A Poem Is a Naked Person, Hello, My Name Is Doris, Spy.
Filmlerin arasında merakla beklenen filmlerin başında Ex Machine geliyor. Bilim-kurgu kategorisinde olan film, Björk’ün “All is full of love” klibindeki robotları andırıyor. Son zamanlarda meşhur olan “Zamanda Aşk” filminin başröl oyuncusu da bu filmde yer alıyor.
Katılımcılarda büyük bir merak uyandıran ikinci film ise Russell Brand hakkında yapılan bir belgesel olan Brand: A Second Coming.
Beni entileyen üçüncü film A Brave Heart. Lizzie Velasquez doğumunda sıfır yağ hücresiyle doğmuş ve şuanki yaşına kadar hiçbir şekilde kilo almamış. Son birkaç yıldır medyanın önünde yer alıyormuş fakat benim pek bilgim olmadı onun hakkında. Yıllar önce yayınlanan Milliyet’in şu yazısı buldum. Dün yazılan BBC haberi de işte burada. Farklı görünen insanların bu vesilelerle yaşadıkları sorunları diğer insanlarla rahatlıkla paylaşabilmeleri şu çağın en güzel yanlarından biri.
Trainwreck ve The Final Girls filmlerinin dünya çapındaki galaları da SXSW’de yapılacak.
İnteraktif Festival Olarak SXSW
SXSW’de müzik ve film festivallerinin yanında yaratıcı, yeni ve insan hayatına küçük de olsa bir katkıda bulunan teknolojiler sergileniyor. Bir çok ünlü büyük markaların rakiplerine önde olduklarını ispatlamaya çalıştıkları bir festival aslında. Dünyanın dört bir yanından gelen ticariler, girişimciler, üreticiler gelip neler yaptıklarını gösteriyorlar.
En başta da belirttiğim gibi, Foursquare’in de ilk olarak tanıtıldığı etkinlik SXSW. 4sq gibi farklı tarzlarda bir çok popüler uygulamanın ilk basamağı bu etkinliktir (snapchat gibi). Hatta Twitter da 2009’da bu etkinlikte tanıtılmıştı.
- Geçen sene yapılan etkinlikte alkollü bir sürücü arabasıyla festival alanındaki katılımcılara çarpmış ve 4 kişi ölmüş, 21 kişi yaralanmıştı.
- SXSW’nin Austin’e ekonomik olarak çok büyük etkisi var. 2012’de Austin’e kazandırdığı miktar 190 milyon dolar, 2013’de 218 milyon dolar.
Yorum Yok